Kitap Alışverişi #6 | Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları


Epey uzun bir zamandır bırakın kitap alışverişi yapmayı herhangi bir kitapçıya gidip öyle boş boş dolaşmamıştım bile. Geçen günlerde Ankara’daydım ve kaldığım yer 7. Cadde’ye yakındı. Ben de öyle etrafı keşfedeyim diye çıkmıştım. Karşıma Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’nın mağazası çıkınca kendime hâkim olamadım ve uzun zamanın verdiği açlıkla kendimi içeriye attım.





   Gerçekten çok güzel bir yerdi. Kitaplar çok tertipli düzenlenmişti ve aradığınız her şeyi elinizle koymuş gibi bulabiliyordunuz. Üstelik ben gittiğimde üç al iki öde kampanyası vardı ve diğer kitaplarda da %33 indirim vardı. Eğer Ankara’da yaşıyorsanız yolunuz Bahçelievler tarafına düşerse mutlaka uğrayın, küçük ama içi oldukça dolu bir kitapçı.

   Aynı zamanda İş Bankası benim uzun zamandır istediğim bir seri başlatmış. Türk Klasikleri Serisi. Elimde Türk Klasiklerine ait birçok kitap var ama hiçbiri aynı yayınevinden değil. Ben de kendi kendime hep YKY olsun İş Bankası olsun, kaliteli bir yayınevi şunları bir güzelce dizi altında çıkartsa diyordum. Bu dediğimi sevgili İş Bankası Yayınları yapmış. Gerçekten bu seriyi görünce çok sevindim. Bundan sonra Türk Klasiklerinden bir kitap alacaksam ilk durağım kesinlikle İş Bankası Yayınları olacak. Bence siz de bir göz atın.

   Ben buradan dört tane kitap aldım. Kitapların indirimli fiyatları ne kadar oluyor bilmiyorum ama toplamda 24 TL verdim. Ben buraya etiket fiyatlarını yazacağım.



Şimdi Sevişme Vakti – Sait Faik Abasıyanık 
Etiket Fiyatı: 8 TL 


Muntazam bir şekilde dizilmiş rafların arasında dolaşırken Sait Faik’in kitaplarının olduğu rafı görünce bayağı bir oyalandım. Çünkü Sait Faik okumayı ve sevmeyi çok istediğim bir yazar. Daha önce Alemdağ’da Var Bir Yılan isimli kitabını okumuştum ama pek de doğru bir zamanda okumamıştım. Yani çok tadını alamamıştım. O kitabı tekrar okumak yerine ben de başka bir kitapla şansımı yeniden denemek istedim. O yüzden rafta en ince olan kitap olan Şimdi Sevişme Vakti’ne gitti elim ve direkt aldım. Bunun bir öykü kitabı değil de şiir kitabı olduğunu eve gelince fark ettim. Hâlbuki aldığım diğer kitapları hep içini falan karıştırarak almıştım ama nedense bu kitabı alırken içini hiç açmamıştım. Şiirle aram pek yok ama yine de okuyacağım. Bu arada Sait Faik okumak için bana önereceğiniz bir kitap varsa önerirseniz çok sevinirim. 





Dr. Jekyll ile Bay Hyde – Robert Louis Stevenson
Etiket Fiyatı: 9 TL 

Dr. Jekyll ile Bay Hyde çok merak ettiğim ve okuyunca seveceğimden emin olduğum bir kitap. Hikâyeyi biliyorum. Birçok yerde duymuştum. Okuduğum başka kitaplarda olsun izlediğim dizi ve filmlerde olsun bu kitaba birçok referansa rastladım. Sanırım hikâyenin sonunu da biliyorum. Psikolojik bir kitap olduğunu zannediyorum ve ben psikolojik kitap okumayı çok severim. Çokça ilgimi çeken bir kitap olduğu için fazla bekletmeden bu kitabı okuyacağım.





Genç Bir Doktorun Anıları – Mihail Bulgakov
Etiket Fiyatı: 12 TL 

Daha önce hiç Bulgakov okumadım ve Genç Bir Doktorun Anıları benim için bir ilk olacak. Genel olarak hikâyeye pek hâkim değilim ama arka kapağını okuduğumda bayağı ilgimi çekti. Rusya’da devrim zamanında yeni mezun bir doktor batıl inançların, unutulmuş geleneklerin kol gezdiği bir kasabaya gider. Devrim’in etkilerinden uzak bu kasabada bağnazlıkla, boş inançlarla mücadele etmeye başlar. Tam bana hitap eden bir kitap olduğunu düşünüyorum. Toplumsal romanlar da en az psikolojik romanlar kadar ilgimi çekiyor. Bulgakov da okumaya başlamak istediğim bir yazardı. Usta ile Margarita gözümü çok korkutuyor ama bakalım bu kitabı çok beğenirsem kendimi Usta ile Margarita’yı okurken bulabilirim. 





Mecburiyet – Stefan Zweig
Etiket Fiyatı: 6 TL 

Stefan Zweig okumayı seviyorum ama bana bir türlü yetmiyor. Kitapları çok kısa geliyor o nedenle uzun bir zamandır Zweig’tan bir kitap okumuyordum. Ayrıca okuduğum diğer kitapları çok bilindik kitaplardı ve ister istemez başka insanların düşüncelerinin benim düşüncelerimi gölgelediklerini hissetmeye başladım. Yani o kitaplara ait sanki kendime ait bir düşüncem yokmuş gibi hissetmeye başladım. Bu yüzden Stefan Zweig’a daha önce hakkında hiç yorum duymadığım rastgele elime aldığım Mecburiyet ile devam edeceğim, böylelikle yazara daha önce baktığımdan daha objektif bakabileyim. Savaş karşıtı olan ama savaşa gitmek mecburiyetinde olan bir adamı konu alıyor. Kitap Birinci Dünya Savaşı’nda geçiyor. Sadece 50 sayfa olan bu kitap beni ne kadar doyurabilir emin değilim. Stefan Zweig’ın daha önceki kitaplarını okurken hep keşke daha uzun olsaydı dedim. Bende eksik bir yan bıraktılar anlayacağız. Umarım bu kitapta öyle olmaz ve eksik hissetmem. 



   Aldığım kitaplar bu kadardı. Modern Klasikleri okumayı normal klasikler okumaktan daha çok seviyorum. Bundan sonra elimden geldiği kadar kitap alışveriş yazılarımda kitapların konularından da bahsetmeye çalışacağım. Aslında ben pek konularına hâkim olmadan okumaya başlıyorum öylesi daha zevk veriyor ama konusunu bildiklerimden de bahsetmeliyim diye düşünüyorum. Dediğim gibi mutlaka yayınevinin kendi mağazasına bir uğrayın. Çok daha değişik ve güzel bir atmosferi oluyor. Kendinize dikkat edin, bir sonraki yazıda görüşmek üzere! Hoşça kalın.




İlginizi Çekebilecek Yazılar:


Yorumlar

Yorum Gönder