William Shakespeare - Romeo ve Juliet | Kitap Yorumu

Kitabın;
Adı: Romeo ve Juliet
Özgün Adı: Romeo and Juliet
Yazarı: William Shakespeare
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Tür: Klasik, Oyun
Edebiyat: İngiliz Edebiyatı
Sayfa Sayısı: 133
Goodreads Puanı: 3,73
Benim Puanım: 5

Etiket Fiyatı: 12 TL

ARKA KAPAK YAZISI

William Shakespeare (1564-1616): Oyunları ve şiirlerinde insanlık durumlarını dile getiriş gücüyle yaklaşık 400 yıldır bütün dünya okur ve seyircilerini etkilemeyi sürdüren efsanevi yazar, Romeo ve Juliet’de birbirinden farklı pek çok toplumda benzerleriyle karşılaşılan trajik bir ilişkiyi, düşman ailelerin çocukları arasında doğan aşkı ele alır. Bu umutsuz aşkı, yarı karanlık romantik bir örgüyle kuşatan bu eser, aynı zamanda insan ilişkilerini gerçekçi bir anlayışla gözler önüne serer.


YORUMUM

Bugün yorumlarımı sizlerle paylaşırken bir hayli zorlanacağım bir kitapla karşınızdayım. Dünyaca ünlü bir tiyatro oyunu: Romeo ve Juliet.

   Çocukken izlediğimiz dizilerde, filmlerde ve hatta çizgi filmlerde dahi hep bir Romeo ve Juliet göndermesiyle karşılaşmışızdır. ‘’Dur şu pencereden süzülen ışık da ne? Evet, orası doğu, Juliet de güneşi!’’ ‘’Ah, Romeo, Romeo! Neden Romeo’sun sen? İnkâr et babanı, adını yâdsı! Yapamazsan, yemin et sevdiğine’’ replikleri kitabı daha doğrusu oyunu okumayanların bile dimağında yer edinmiştir.  Kitabı okurken bu sahnelere gelince ne kadar heyecanlandığımı tahmin edebilmişsinizdir umarım.

   Kitapta olaylar, Montague’lerden Romeo’nun düşman aile olan Capuletler’in bir davetine; içinde peyda olan aşk sızısını unutmak için gitmesiyle ve orada Romeo’nun görür görmez Juliet’e kapılması ve ona aşık olmasıyla başlar.

   Tamam, kabul. Ben de herkes gibi Romeo’nun Juliet’i görür görmez bu denli hızlı bir şekilde âşık olmasından, hemen evlenmelerinden falan şikâyetçiyim. Olaylar okuyucunun daha ne olup bittiğini tam olarak kavrayamayacağı kadar hızlı bir şekilde gerçekleşti. Ama bu, gerçekçi olmayan unsurlar benim için Shakespeare’nin mükemmel dilinin altında gölgelendi. Shakespeare’nin dilini, o şairane üslubunu tarif etmeye kelime hazinem ne yazık ki yetmez.

   Herkesin şikâyet ettiği bir diğer husus ise Juliet’in yaşı. Juliet, 13 yaşında. Ama bu nedense beni bu kadar, yani herkesi rahatsız ettiği kadar, rahatsız etmedi. Ben bu kitapta, olaylardan ve yaşananlardan çok kişilere ve tasvirlere daha çok dikkat ettim. Okuyacak olanınız varsa küçük detaylara saplanmaktansa büyük resme ve o resmin ne kadar ihtişamlı olduğuna odaklansın. Ancak o zaman zevk alabilirsiniz. En azından ben öyle düşünüyorum.

   Kurgu olarak bakıldığında sağlam bir arka planı yok ama dediğim gibi benim açımdan Shakespeare’in o ihtişamlı dilini okumak bile benim için yetti. Eminim diğer oyunları daha da güzel ve okunması daha da keyiflidir. Shakespeare’e başlangıç için iyi mi kötü mü tam olarak emin değilim ama bence Shakespeare okumaya başlamak istiyorsanız sıkı bir araştırmaya girin ondan sonra başlayın.

   Bu öyle bir oyundu ki, okurken resmen yaşıyor gibiydim. Hiçbir şekilde kişi, mekân veya kıyafet tasviri olmamasına rağmen aklımda çok net bir şekilde resmedebildim. Kitabın büyük bir çoğunluğunu okulda okudum. Ve okulda okuduğum süre boyunca oturduğum sıradan kalkıp bağıra bağıra okumak istedim cümleleri. Tiyatro bağlamında gerçekten izlemeyi isteyeceğim bir oyun olurdu. Umarım ileriki zamanlarda bir tiyatro turnesi olarak Romeo ve Juliet karşıma çıkar. Nedense izlemekten, okumaktan zevk aldığımın on katı kadar daha fazla zevk alacağımı düşünüyorum.

   Bu kitapta kullanılan dili bu kadar beğenmemin en büyük sebeplerinden birisi çeviri. Bu eserin çevirisin yapılması eminim hiç kolay olmamıştır ki zaten kolay olmadığını kitabın önsözünden anlayabiliyoruz. Benim elimdeki baskı Özdemir Nutku’nun çevirisi. (Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları) Bu yayından ve bu çevirmenden okumanızı tavsiye ediyorum.

   Daha fazla bu harika esere yorum yazmaya çalışarak kendimi yıpratmayacağım. Çünkü ne desem az kalır, inanın. Bir an önce Shakespeare’nin kalemiyle tanışın, bu tanışma Romeo ve Juliet’le olmasa bile mutlaka tanışın. Yukarıda bahsettiğim iki unsur sizi rahatsız etmiyorsa sevmeniz muhtemel.

   Çok beğendim. Çok, çok çok.


ALINTILAR


Soluğunun balını kesen ölümün gücü
yetmemiş güzelliğini almaya.
Sen yenilmemişsin güzellik sancağı.
Hala kıpkızıl duruyor yanaklarından, dudaklarında.
Ve ölümün solgun bayrağı çekilmemiş oraya.



Hüzünlü bir barış bu sabahın getirdiği.
Güneş, kederinden gösteremiyor yüzünü.
Gidip uzun uzun konuşalım bu üzücü şeyleri,
Kimi bağışlanacak, cezalanacak kimi.
Daha acıklı bir öykü yoktur, bunu böyle bilin
Bu öyküsünden, talihsiz Romeo ile Juliet'in.

Yorumlar