Stephanie Perkins - Anna and the French Kiss (Anna and the French Kiss #1) | Kitap Yorumu


Kitabın;
Adı: Anna and The French Kiss
Ait Olduğu Seri: Anna and French Kiss #1
Yazarı:  Stephanie Perkins
Yayınevi: Usborne
Kategori: Romantik
Sayfa Sayısı: 400
Goodreads Puanı: 4,08
­~
Türkçe Baskısının;
Adı: Anna ve Fransız Öpücüğü
                                      Yayınevi: Yabancı



ARKA KAPAK YAZISI

Anna has everything figured out - she was about to start senior year with her best friend, she had a great weekend job, and her huge work crush looked as if it might finally be going somewhere... Until her dad decides to send her 4383 miles away to Paris. On her own.

But despite not speaking a word of French, Anna finds herself making new friends, including Etienne, the smart, beautiful boy from the floor above. But he’s taken – and Anna might be too. Will a year of romantic near-missed end with the French kiss she’s been waiting for?


YORUMUM

Stephanie Perkins’in bu serisini illaki duymuş görmüşsünüzdür. Ben de kitaplarını uzun zaman önce aldım ama romans okumak istemediğimden mütevellit hiç elim gitmemişti. Baktım Anna and the French Kiss Türkçe’ye çevrilmiş, şimdi bütün bloggerlar, booktuberlar yorumlamaya başlar. Ben de eksik kalmayayım dediğimden başladım okumaya.

   Gerçekten de iç ısıtan hızlıca akıp giden tatlı hikâyelerden oluşan bu serinin ilk kitabı Anna and the French Kiss. Anna babasının zoruyla hiç istemediği halde Fransa’da Amerikan bir liseye gider. Sadece bir yıl kalacağı Fransa’da, Fransızca bilmeden yaşamaya mahkûmdur. Ta ki biricik Etienne St. Clair ile tanışana kadar. Etienne Anna’nın Fransa’daki hayatını bir maceraya dönüştüren İngiliz aksanlı, Fransız isimli Amerikan bir çocuktur.

   Kitap oldukça akıcı ve eğlenceli bir dille yazılmış bir kitaptı. Tam yaz günü okunabilecek içinizi ısıtacak bir aşk kitabıydı. Yer yer karakterler canınızı sıksa da ‘Eh ama yeter’ dedirtse de kitap hızlıca okunup bittiği için karakterlerin salaklıkları da çabucak gidiyor.

   Kitap her ne kadar akıcı ve güzel bir kitap olsa da bir sürü eksik noktası da var. Öncellikle Anna karakteri çok salak bir karakter.  Etienne Anna’dan hoşlanıyor ve bunu belli ediyor ama Anna anlamazlıktan geliyor ya da gerçekten salak olduğu için anlamıyor. Anlasa dahi inkâr ediyor ki bu çok sinir edici bir durum. O senden hoşlanıyor, sen de ondan hoşlanıyorsun! Ee, neden bu kadar uzatıyorsunuz? Sadece bu değil. Toph diye bir karakter var. Onunla ilgili birtakım olaylar oluyor ve bu benim çok canımı sıkmıştı. Çünkü Anna’nın bu spoiler sayılacağı için bahsetmeyeceğim olaylara karşı takındığı tavır çok saçma ve salakçaydı.

   Bir de Etienne karakteri. Etienne ise değişimden korkan ve kararsız bir karakter. Etienne’in Anna’yla tanışmadan önce bir sevgilisi var ve bu sevgilisiyle kitabın yarısı boyunca ayrılmıyor. Yani Anna’ya karşı bir şeyler hissederken aslında bir başkasıyla çıkıyor. Yani fiziksel olarak olmasa bile duygusal olarak aldatıyor. Bu hoş bir durum değil. Gerçekten. Kitap bize sadece Anna ve Etienne tarafının hikâyesini anlatıyor. Bu hikâye ne kadar iç ısıtıcı olsa da olayların bir de Etienne’nin sevgilisi kısmı var. Kızın şu an adını hatırlayamadım. Bu benim canımı sıkan bir unsurdu.

   Karakterlerin ikisi de inkârcıydı. Birbirlerine karşı olan duygularını inkâr ediyorlardı. Daha önce kabullenselerdi hislerini belki okuyacak bir kitap olmazdı. Ama ben okurken daha az sinir olurdum. Yani olaylar biraz fazla uzatılmış geldi benim için.

   Daha sayabileceğim bir sürü rahatsız edici unsur var. Ama bunlardan spoiler niteliği taşıyabileceği için bahsetmeyeceğim. Ama eğer İngilizce biliyorsunuz buraya tıklayarak LilyCReads kanalının yaptığı yorum videosunu izlemenizi tavsiye ediyorum. Uzun bir video ama Lily her bir söylediğinde haklı. Bu kadar olumsuz unsura rağmen ben kitabı sevdim.

   Olumsuz unsurlara fazla takılmadan yaşananları fazla düşünmeden sadece Etienne ve Anna’ya odaklanırsanız kitabı sevebilirsiniz. Ama benim bahsettiğim ve Lily’nin bahsettiği unsurları çok fazla takarsanız kitaptan almanız gereken zevki alamazsınız.

   Kafanızı boşaltarak hızlıca sizi mutlu edip gülümsetecek bir şeyler okumak için ideal bir kitap. Ben böyle kitap arayanlara önerebilirim.

   Uzun zamandan sonra yazdığım en kısa yorum yazısı olabilir. Bu kitaplar hakkında birkaç kelime bir şeyler anlatmak istedim ama okumamın üzerinden o kadar çok zaman geçti ki aklımda sadece bunlar kalmış. Kitabı ilk okuduğum zamanlarda yazsaydım bu yorumu büyük ihtimalle daha uzun olurdu. Vaktim ve isteğim olursa serinin diğer kitapları için de bir şeyler yazmayı düşünüyorum. 



İlginizi Çekebilecek Yazılar:


Yorumlar