O mu Bu mu | Kitap Etiketi
Herkese merhaba arkadaşlar! Bugün karşınıza yine bir kitap
etiketiyle geldim. Kitap etiketi yapmayı çok seviyorum. Uzun zamandır doğru
düzgün yorum yazısı girmediğimin de farkındayım. Ama bundan sonra bol bol yorum
yazısı girmeyi planlıyorum! Her neyse. Bugün yapacağım etiketin orijinal ismi ‘’Rapid
Fire Book Tag’’ ve tagi oluşturan ise GirlReading isimli bir booktube kanalı.
Onun videosunu da buraya tıklayarak izleyebilirsiniz. Etikete geçmeden önce
biraz sohbet edelim, ne dersiniz?
Geçen gün bir yabancı booktube kanalı keşfettim. LilyCReads.
Oldukça… Nasıl desem vahşi bir anlatım tarzına ait birisi kanal sahibi. Sürekli
böyle küfürlü konuşuyor ama nedense videoları yapan kızı çok samimi buldum
garip bir şekilde. Rapid Fire etiketini de birçok kanalda görmüştüm ama Lily’den
izleyince nedense ben de yapmak istedim. Onun videosuna da buraya tıklayarak
ulaşabilirsiniz. Biraz araştırınca etiketin isminin Rapid Fire isimli bir
filmden geldiğini öğrendim. Bu filmde, bir cinayete tanıklık eden bir adamın
iki düşman uyuşturucu lideri arasında kalması anlatılıyormuş. En azından ben
öyle anladım. Bu etikete de oldukça uygun bir konusu var. Ama ben direkt
etiketin ismini çevirmek yerine O mu Bu mu diye çevirirsem daha dikkat çeker
diye düşündüm. Bu isimde bir sürü kitap etiketine denk geldim. Belki de o
etiketlerden birisi benim şu an da yaptığımdır, bilemiyorum. Umarım
eğleneceğiniz bir etiket olur. Soruları siz de cevaplamayı unutmayın! 
Elektronik kitap mı,
fiziksel kitap mı?
Bu soruya cevabım kesinlikle fiziksel kitap. Çok klişe
gelebilir belki ama ben o kitaba dokunmadan, sayfaları çevirirken çıkan o sesi
duymadan, o kelimelere dokunamadan, o kitabın kokusunu içime çekemeden
okuyamıyorum. Denedim. Ama yapamadım. Elektronik kitaplar gerçekten hiç bana
göre değil ve açıkçası bundan sonra da elektronik ortamdan kitap okumayı falan
düşünmüyorum.
Ciltli kitap mı,
ciltsiz kitap mı?
Her ne kadar ciltli kitapları da sevsem de cevabım ciltsiz
kitaplar. Okunması hem daha rahat oluyor hem de fiyat olarak daha uyguna denk
geliyor. Tamam, ciltli kitaplar ciltsizlere oranla daha sağlam ve daha az hasar
görüyor ama ben cidden ciltli kitapları pek sevmiyorum. Zaten ciltli bir kitap
alırsam da cildini çıkartıp okuyorum, kütüphaneme koyacağım zaman cildini
takıyorum. Yani, cevabım ciltsiz kitaplar.
İnternet üzerinden
kitap almak mı, yoksa kitapçıya gidip kitap almak mı?
Her ne kadar bir kitapçıya gidip kitabı elime alıp
inceledikten sonra almayı çok sevsem de cevabım internet üzerinden kitap almak
olacak. Ben genellikle toplu kitap alan bir insanım ve internet üzerinden
yapılan toplu kitap alışverişleri kitapçıdan yapılan toplu kitap alışverişlere
göre çok daha hesaplı oluyor. Bazen de kitapçıda bulunmayan kitapları internet
üzerinden de bulabiliyoruz. Bütçe olarak internet daha uygun oluyor. Yani bir
kitabı yarı fiyatına alabilmek varken, neden kitapçıya gidip alayım ki?
Üçlemeler mi, uzun
seriler mi?
Uzun serilerin, git gide kötüleştiğini düşünüyorum. Çok
fazla seri okuyan bir insan değilim, seri okumayı da çok sevmem zaten. Ama
üçleme yeterli bence. Uzun uzun serileri okumak beni çok sıkıyor açıkçası.
Üçleme iyidir, güzeldir, yerindedir.
Kahramanlar mı, kötü
adamlar mı?
Kesinlikle kötü adamlar! Özellikle kötü adamların neden kötü
olmayı seçtiklerini öğrendiğimiz hikâyeleri okumayı çok seviyorum ben.
Genellikle bu tür hikâyeler içinde çokça klişe barındırıyor ama klişeyi klişe
yapan da zaten çok okunması, çok beğenilmesi ve çok yazılması değil mi? 
Herkesin okumasını
istediğin bir kitap?
Bu soruya cevabım R.J Palacio’nun yazmış olduğu Mucize
isimli kitap. Ben bu kitabı İngilizce olarak okumuştum ve genellikle İngilizce
kitapları Türkçe kitaplara kıyasla daha yavaş okurum. Ama bu kitap, yazım dili
olsun, olaylar olsun beni o kadar kendisine çekti ki bir, iki günde bitirdim ve
kesinlikle herkesin okuması gerektiğini düşündüğüm bir kitap. Yaşınız küçük de
olsa, büyük de olsa kesinlikle okuyun. Birkaç nokta dışında benim çok
beğendiğim bir kitap olmuştu. 
Son bitirdiğin kitap?
Bir kitap değil de bir çizgi roman bitirdim. O da Suicide
Squad Cilt I: Dost Kazığı. Yorumunu yazmayı düşünüyorum ama ne zaman yazarım bilmiyorum.
Şu sıralar fark etmişsinizdir pek yorum yazısı yazmak istemiyorum.
En son aldığın kitap?
Uzun zamandır kitap alışverişi yapmadım. En son yaptığım
alışverişimi de 
burada paylaşmıştım. Kitap Alışverişi yazımı okumadıysanız
okuyabilirsiniz, en son aldığım kitaplar orada bulunuyor. Hepsini aynı anda
aldım. Ama eğer o yazıyı okumak istemiyorsanız sanırım en son aldığım kitaplar
Anna and the French Kiss ve Lola and the boy Next Door.
Kitap ayracı olarak
kullandığın en garip şey?
Eminim daha ilginç şey kullanmışımdır ama aklıma şu an için
gelmedi. Sanırım peçete ya da fatura diye cevaplayabilirim. Ama eskiden
kenarları kıvırmak istemediğim zaman ve ayracım olmadığında peçete kullanırdım.
İkinci el kitaplar:
Evet, Hayır?
Genel olarak hayır diyebilirim. İkinci el kitap almayı çok
sevmiyorum. Genel de yeni almayı tercih ediyorum. Ama bazen ilk baskı alabilmek
için ikinci el kitaba başvurabilirim. Ama bu durumda da çok seçiciyim. İkinci
el kitap almam için durumunun neredeyse yeni bir kitap kadar iyi olması gerek.
Bu nedenle sanırım pek sahaflarla aram yok.
En sevdiğin üç tür?
Klasik, gerilim ve psikolojik tür okumayı çok severim. Ama
genel olarak her türden kitap okumaya gayret ediyorum. Her şeye açık olmak
gerek ama değil mi? Mesela son zamanlarda pek okumadığım epik fantastik türüne
merak saldım. 
Ödünç almak mı, satın
almak mı?
Garip bir takıntı gibi gelebilir size ama ben okuduğum her
kitabın kitaplığımda bulunmasını isterim. Beğenmediğim bir kitap olsa bile asla
bir başkasına vermem ya da değiş tokuş yapmam. Bu nedenle ödünç kitap almayı
sevmiyorum.  Zaten çevremde ödünç kitap
alabileceğim bir insan da yok ya, o da ayrı bir mesela zaten. Ama eğer olsaydı
da ödünç alıp okuduktan sonra gider o kitabı satın alır ve kitaplığıma
eklerdim. Bu da bilmediğiniz garip huylarımdan sadece bir tanesi arkadaşlar. 
Karakterler mi önemli
yoksa konu mu?
Kesinlikle karakterler. Karakterlerini sevmedikten ve onlarla
aramda bir bağ kuramadıktan sonra konu çok özgün dahi olsa ben kitabı
sevemiyorum. Konu klişe olsun ama karakterler kendi çapında özgün ve gerçekçi
olsun daha iyi benim için.
Uzun kitaplar mı,
kısa kitaplar mı?
İkisi arasında çok gidip gelsem de cevabım kısa kitaplar
olacak. Az sayfada çok şey anlatan kitaplar benim için okunması daha
eğlenceli.  Genellikle 400 sayfadan fazla
olan kitapları görünce bile beni bir sıkıntı basıyor ve okumayı geciktiriyorum.
Önceliğim her zaman kısa kitaplar.
Uzun bölümler mi,
kısa bölümler mi?
Cevabım kısa bölümler olacak. Çünkü bölümler kısa olunca
daha çok bölüm okuyorsunuz ve sürekli bölüm bitirince de kitabı hızlı
okuduğunuzu düşünüyorsunuz ve böyle düşününce de gerçekten hızlı okuyamaya
başlıyorsunuz. En azından bende öyle oluyor. Kısa bölümler favorimdir. Daha çok
okuduğum hissini veriyorlar bana.
Şu an aklına gelen üç
kitap ismini söyle.
Tehlikeli Oyunlar, Aylak Adam, Huzur.  Herhalde direkt aklıma bu kitapların gelmesi
tekrar okumak istediğim kitaplar olması. Cidden üçünü de ayrı ayrı seviyorum ve
tavsiye de ediyorum. 
Seni güldüren
kitaplar mı yoksa ağlatan kitaplar mı?
Çok çabuk ağlayan bir insanım ve doğruyu söylemek gerekirse
ağlamayı çok seviyorum. Beni çok rahatlıyor, ağlayınca sanki üstümden kocaman
bir yük kalkıyor. Genelde kitaplara çok gülmem. Bazen sırıtırım ama kahkaha
atmam. Kahkaha attığım tek kitap şimdiye kadar sanırım 4N1K. Ağlatan kitapları
okumayı güldüren kitaplara okumaya tercih ederim galiba.
Bizim dünyamız mı,
kurgusal dünya mı?
Ben gerçek dünya üzerine kurulu gerçekçi kitaplar okumayı
daha çok seviyorum ve bu nedenle cevabım bizim dünyamız olacak. Fantastik
okumaya da yeni yeni ısınıyorum belki bir süre sonra bu soruya cevabım
değişebilir. Kim bilir?
Sesli kitaplar: Evet,
Hayır?
Türkiye’de sesli kitap olayı yurt dışında olduğu kadar
yaygın değil ve açıkçası hiç sesli kitap dinlemedim. Sadece sanırsam Tess
Gerritsen’ın Cerrah kitabının İngilizcesini biraz dinlemiştim ama sonra sıkılıp
kapatmıştım. Okumak daha hızlı. Kendi iç sesim daha çok keyif veriyor bana.
Biraz sabırsız bir insanım ve sesli kitaplar çok yavaş ve sakin okuyorlar. Ne
yalan söyleyeyim uyku getiriciler bence. Bu nedenle cevabım hayır olacak. 
Hiç, bir kitabı
kapağına göre yargıladın mı?
Evet, yargıladım. Yani yargılamak değil de kapağına bakıp
aldığım oldu. Kerstin Gier’in Aşk Tüm Zamanların İçinden Geçer serisini
kapağını beğendiğim için konusuna falan bakmadan almıştım. Şu sıralar çok
kapağına aldanıp kitaplar almıyorum ama alınacak kitap listemdeki kitaplardan
bazılarını kapaklarını beğendiğim için listeye eklediğimi de inkâr etmeyeceğim.
Kitap film uyarlaması
mı, kitap dizi uyarlaması mı?
Film seyretmeyi sevmeyen bir insan olarak kitap film
uyarlaması diyeceğim. Çünkü kitapların filme daha iyi ve daha kolay
uyarlandığını düşünüyorum. Diziye uyarlanınca zamanla kitaptan bağımsız hareket
etmeye başlıyor ve bu benim çok hoşuma giden bir durum değil. 
Kitabından daha güzel
olduğunu düşündüğünüz bir film ya da dizi uyarlaması.
 Buna cevabım John Green’in Aynı Yıldızın Altında kitabının
uyarlaması olacak. Çünkü ben kitabında o duyguyu yakalayamamıştım.
Karakterlerle bir bağ kuramamıştım aramda ve John Green’in bir kızın ağzından
yazma işini pek beceremediğini düşünmüştüm ve kitabı bitirdiğimde, ‘’Ha, bitti
mi? Peki’’ deyip hiçbir şey hissetmeden kitaplığıma yerleştirmiştim. Ama filmi
çok daha farklıydı benim için. Filminde salya sümük ağlamıştım ve beni o kadar
etkilemişti ki bütün gün etkisinden kurtulamamıştım. Filmde yakaladığım o duygu
yoğunluğunu ne yazık ki kitapta tam anlamıyla hissedememiştim.
Buna cevabım John Green’in Aynı Yıldızın Altında kitabının
uyarlaması olacak. Çünkü ben kitabında o duyguyu yakalayamamıştım.
Karakterlerle bir bağ kuramamıştım aramda ve John Green’in bir kızın ağzından
yazma işini pek beceremediğini düşünmüştüm ve kitabı bitirdiğimde, ‘’Ha, bitti
mi? Peki’’ deyip hiçbir şey hissetmeden kitaplığıma yerleştirmiştim. Ama filmi
çok daha farklıydı benim için. Filminde salya sümük ağlamıştım ve beni o kadar
etkilemişti ki bütün gün etkisinden kurtulamamıştım. Filmde yakaladığım o duygu
yoğunluğunu ne yazık ki kitapta tam anlamıyla hissedememiştim. 
Seri mi yoksa tek
kitaplar mı?
Seri okumayı sevmediğimden bahsetmiştim, bu nedenle cevabım
tek kitaplar.  Olayların bir kitabın
başında başlayıp kitabın sonunda bitmesini tercih ederim. Özellikle serilerde
çok heyecanlı yerlerde bitiriyorlar ve diğer kitap elinizde yoksa ya da daha
çıkmamışsa heyecandan ölüp geberiyorsunuz. Tek kitaplar her zaman favorim
olacak.
Evet arkadaşlar, etiketimiz bu kadardı. Umarım hoşunuza
gitmiştir! Sizde bu etikette bulunan birkaç soruyu aşağıya yorum olarak
bırakırsanız çok sevinirim, sizin fikirlerinizi öğrenmek beni sevindirir. Bir
sonraki yazımda görüşmek üzere o zaman, hoşça kalın!














Yorumlar
Yorum Gönder