Canan Tan - Eroinle Dans | Kitap Yorumu



Kitap Adı: Eroinle Dans
Kitap Yazarı: Canan Tan
Yayınevi: Altın
Tür: Dram
Edebiyat: Türk Edebiyatı
Sayfa Sayısı: 411
Goodreads Puanı: 3,36




ARKA KAPAK YAZISI

Eroin sözcüğü kimseyi ürkütmesin!
Madde bağımlılığının 12 yaşına indiği ülkemizde, başımızı kuma gömmeden, gerçekleri irdelemek zorundayız.
Eroinle Dans, uyuşturucu ve eroin konusunda Türkiye’de yazılan ilk ve tek roman.
Her yaştan, her kesimden, uyuşturucuyla tanışmamış ya da kullanıcı, çok sayıda okuru oldu. Okullarda tavsiye kitabı…




YORUMUM


Merhaba arkadaşlar, bloğumun ilk kitap yorumunu ilk okuduğum romanla yapmayı düşündüm. Bu da Canan Tan – Eroinle Dans oluyor. Kitap yorumuma geçmeden önce bahsetmek istediğim birkaç şey var. Ben kitap okumayı çok seven ama yine de pek fazla kitap okuyamamış bir insanım. Okuduğum kitapları burada size yorumlamayı ve kitaplar hakkında bir fikrinizin olmasını istiyorum. Merak etmeyin, kitaplar hakkında bir spoiler vermem, sadece kendi düşüncelerimi yazmayı hedefliyorum. Umarım yararlı yazılar yazabilirim. 

Gelelim ilk kitap incelememize. 

Bana Canan Tan’ı diğer yazarlardan ayıran ne diye sorsalar şüphesiz cümleleri derim. İlk okuduğum yazardı Canan Tan, cümleleri bana sıradan gelmişti. Kitap okudukça fark ettim. Canan Tan’ın vazgeçilmezi devrik cümleler bence. Ha birde cümleler geçmiş zamanla değil şimdiki zamanla yazılı. Bir sakıncası yok tabi, belirtmek istedim.

Canan Tan, süslü anlatım yapmıyor şahsımca, abartılı betimlemelerden kaçınıyor. Yalın ve düz bir şekilde anlatacağını okuyucuya iletiyor. Hiçbir zaman okurken ‘’Acaba bu cümlede ne demek istiyor?’’ diye düşünmezsiniz eminim. Biraz basit yapıyor anlatımını ama gerçekten kitapları sizi sürükleyip götürüyor.

Annem Canan Tan’ın kitapları hakkında ‘Türk filmi’ diyor hatta. Gelgelim Eroinle Dans’ın konusuna.

Başkarakter Eylül adında genç kız. Bu genç kız üniversiteye başlıyor, çoğu insanın hayatının dönüm noktası e tabi Eylül içinde. Eylül ailenin tek çocuğu haliyle el bebek gül bebek yetişiyor. Ailenin biricik kızı, üstüne düşülüyor. Ailesi Eylül’e ev tutmak istese de Eylül yurtta kalmak ister. Yurtta Dünya diye bir arkadaş edinir kendine.

Gel zaman git zaman Eylül Dünya’nın karanlık dünyasında bulur kendisini. Merakla başlayan bir uyuşturucu serüvenine atılır. Herkesin yaptığı hatayı yapar Eylül de. ‘’Tadımlık alacağım, bağımlı olmam, nerede durmam gerektiğini bilirim.’’ Ama öyle olmaz. Eylül eroinle bir dansa başlamıştır artık.

Bakalım, Eylül bu kötü alışkanlıktan kurtulabilecek mi? Kendi karanlık dünyasına çektiği arkadaşı hakkında Dünya ne düşünecek? Kızlarını okumaya gönderen aile Eylül’ün alışkanlıklarını öğrenince ne yapacak? Cevapları arıyorsanız, kitabı hemen okumalısınız.

İnsanın başına ne gelirse meraktan gelir derler ya, kitapta onu yansıtıyor işte. Hepimizin yaptığı hatalar değil mi bunlar? Bir şeyleri deneme arzusu, kötü arkadaş seçimleri…

Kitap gerçekten sürükleyici, olayların nereye varacağını merak ediyorsunuz ve bir solukta bitiriyorsunuz. Kitap sizi derin duygular denizinde sürüklüyor adeta. İlginç konusu, sürükleyici diliyle bence çoğu kişinin okuması gereken bir kitap, bence hiç düşünmeden alın.




ALINTILAR


''Üzülmeye değmez diyor'' Dünya. ''Bırakıp gidenin de, gidip gelmeyenin de canı cehenneme!''


Yalnız değilde yapayalnız olduğunu hissettiğin zamanlarda yaşadın mı hiç? Çevrende kimse yokken yalnızsındır. Yaşamanın ıssızlığında kimsesiz kalmaksa, bambaşka bir duygu. Yapayalnızlık budur işte. 



Yorumlar